Turuncu Şehir kaybolmak var sokaklarında sokakların ölüm gibi dolanmak gerek eteklerine eteklerin umut gibi ve sen Turuncu Şehir aşkın miladısın ve sen karanlık bir kuyunun olmayan ucu bucağısın üşümek donmak ölmek gerek yüreğinde senin sen deryaları giyotine götüren cellat misali masum Sen Turuncu Şehir sen bir fincan kahve kadarsın hatrın bir ömür boyu sürecek biliyorsun yalnız bir anlık gafletten öteye geçemezsin Ve Turuncu Şehir sen yalnızlığın tek durağısın gözyaşı kuyusunun yegane sahibi Sen Turuncu Şehir sen sokakların kirli güneş ışığı gibi gitmez mi o sokakların yansıdığı bulutlar tependen ve yok mudur vuslat senin kanunlarında arafta mı kaybolur bütün sevgililerin senin Sen Turuncu Şehir sen bırak çekip gideyim topraklarından ceketimi dahi bırakayım sana tutunamayacağım daha fazla sokak lambalarına Turuncu Şehir sen bırak gideyim boğazlarım düğüm düğüm olmadan kitaplarım kitaplarım ve şiirlerim zümrüt bir ankanın tüyünden çaldığım